Marco ve Giulia’nın yaşamı, birçok insanın hayalini süsleyecek kadar mükemmel görünüyordu. Her ikisi de özgür ruhlu bireyler olarak, çocuksuz bir hayatın tadını çıkarıyorlardı. Ancak bir gün, hiç beklemedikleri bir anda, hayatlarına giren üç küçük çocukla birlikte her şey değişti. Başlangıçta bu duruma karşı biraz çekingen olsalar da, zamanla bu küçük yaramazların neşesi ve enerjisi, onların hayatlarına renk kattı. Artık her gün, çocuklarla geçirdikleri anlarla doluydu. Marco ve Giulia, çocukların masumiyeti ve merakıyla yeniden keşfetmeye başladılar dünyayı. Her bir anları, bir öğrenme ve büyüme fırsatıydı artık. Ve bu beklenmedik değişiklik, onların ilişkisini daha da güçlendirdi. Birlikte yaşadıkları her zorluk, onları daha da yakınlaştırdı. Artık onlar, sadece bir çift değil, aynı zamanda bu küçük yaramazların da koruyucu melekleri olmuşlardı.