Gözlerini açtığında, genç sanat restoratörü kendisini bir İtalyan köyünün dar sokaklarında buldu. Babasının ölümünden sonra, onun son arzusunu yerine getirmek için tarihi bir tabloyu restore etmek üzere yola çıkmıştı. Köy, eski zamanların izlerini taşıyor ve derin bir huzur veriyordu; fakat bu huzur, genç sanatçının başına geleceklere dair bir aldatmaca mıydı? Köyün yaşlı düşesi ve içine kapanık kızı, tablonun üzerindeki kara lanetin, turistlerin kanını emen bir cadının büyüsünden kaynaklandığını ve bununla birlikte efsanevi bir canavarı da getirdiğini anlatırken, genç sanatçı hem tablonun hem de kendi hayatının tehlikede olduğunu fark etti. Bu sırları çözmeye çalışan genç sanatçı, hem geçmişin hem de geleceğin karanlık gölgeleriyle yüzleşmek zorundaydı.