Artık tanıdığımız eski dünya, geride kalmış bir anı gibi. İnsanlık, kontrolden çıkmaya başladığı karanlık bir döneme doğru yol alıyor. Yakın bir gelecekte, doğal dengeler altüst olmuş durumda ve iklim değişikliği kaçınılmaz bir felakete evrilmiş durumda. Sıcaklık artışları neredeyse kontrolsüz bir şekilde tırmanıyor, buzullar eriyor ve deniz seviyeleri hızla yükseliyor. Bu değişiklikler, dünyayı adeta iki düşman kıtaya bölmüş durumda. Bir tarafta, teknoloji ve kaynak bakımından zengin ülkeler yer alıyor. Diğer tarafta ise kaynakların kıt olduğu, genellikle gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler bulunuyor. İklim değişikliğiyle birlikte doğal afetlerin sıklığı ve şiddeti arttıkça, bu iki taraf arasındaki gerilim de artıyor. Binlerce mil uzaklıkta, dünyanın merkezindeki bir gemi mürettebatı ise belki de insanlığın son umudu olabilir. Bu mürettebat, farklı coğrafyalardan ve kültürlerden gelen askerlerden oluşuyor. Tek amaçları, hiç görmedikleri bir düşmanın işgaline karşı koymak ve insanlığın hayatta kalmasını sağlamaktır.