Toulouse’un sevilen polis memuru Ping-Pong, bir sabah ansızın kaybolduğunda, kasaba genelinde büyük bir endişe dalgası yaratır. Kimliğini yakmasının ve ardından gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasının ardında yatan sırları çözmek için polis ekipleri ve Ping-Pong’u seven arkadaşları seferber olur. Ping-Pong’u bulma çabaları, polis ekiplerinin Toulouse sokaklarında yaptıkları detaylı aramalar ve arkadaşların hissettikleri kaygılar etrafında şekillenir.
Ancak, ikinci paragrafın başında, polis ekiplerinin ve arkadaşların Ping-Pong’u bulma sürecinde karşılaştıkları beklenmedik engellere odaklanılır. Gizemli kayboluşun ardındaki nedenleri anlamak için yapılan araştırmalar, daha fazla soru işareti yaratır ve bu durum, kasaba genelindeki endişeyi artırır. Her an dönemeçte yeni bir sürprizle karşılaşılan bu süreç, hikayenin gelişen gerilimini artırır.