Jonathan’ın yıllardır süren adalet arayışı, mahkemelerin onu serbest bırakmasıyla sonuçlanır. Her ne kadar özgürlüğüne kavuşmuş olsa da, geçmişin karanlık gölgesi hâlâ onun peşini bırakmamaktadır. Suçsuzluğunu kanıtlamak için verdiği uzun mücadelenin ardından, annesinin deniz kıyısındaki evine döner. Bu ev, onun için bir sığınak, hayata yeniden başlamak için bir fırsattır. İçindeki sevgiyi kaybetmemiş, ancak artık daha temkinli bir adam haline gelmiştir. Geçmişteki hatalarından ders alarak hayatında yeni bir düzen kurmaya kararlıdır. Ancak, yanına taşınan yeni komşusu ve onun genç kızı, Jonathan’ın bu yeni düzenini beklenmedik bir şekilde altüst eder. Onların hayatına girmesi, Jonathan’ın kendi kendine verdiği sözlerin gerçek anlamını sorgulamasına neden olur. Kendi içindeki karanlıkla tekrar yüzleşmek zorunda kalan Jonathan, iyilikle kurduğu bu yeni dünyasında verdiği kararların ağırlığı altında ezilecektir.