Güneşin ilk ışıklarıyla uyanan Beste, çocukluğundan beri atların arasında geçen günlerin hatıralarıyla doludur. Babasının veteriner olarak yaptığı iş, ona bu zarif hayvanlarla derin bir bağ kurma fırsatı sunmuştur. Bu bağ, Beste’nin hayatında bir alışkanlık değil, bir tutku haline gelir. Fakat bir gün, atının satılacağı haberiyle karşılaşır ve bu durum, onun huzurunu altüst eder. Atı, onun için bir yaşam tarzıdır ve ayrılığı, içindeki boşluğu büyütür. Çiftliği devralan yeni sahibinin kapatma kararı, onun bu değerli anıların tamamen yok olmasına yol açar. Ailesinin ayrılma kararı, Beste’nin yaşadığı bu acıya bir darbe daha ekler. Her şeye rağmen, Beste pes etmeye niyetli değildir. Hem ailesinin hem de atının geleceği için umutsuzca mücadele edecek ve her türlü zorluğa göğüs gererek, yeniden umut ışığını bulmaya çalışacaktır.