Bir imparatorluğun en parlak dönemlerinde, savaşın ve zaferin ötesinde saklı olan karanlık sırlar, bazen tarihin en büyük kahramanlarının öykülerini gölgeler. Bashorun Ga’a, Oyo İmparatorluğu’nun en büyük zaferlerinden birini elde ederek tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır. Ancak bu zaferin arkasında, sadece savaş meydanlarının değil, aynı zamanda ihanet ve içsel çatışmaların da derin izleri vardır. Alaafin tarafından başbakan olarak atanmış ve büyük bir güç kazanmış olan Ga’a, Oyo Mesi konseyinin sert direnişi ve aile içindeki karmaşık ilişkilerle mücadele ederken, rakip kralların ölümüne ve sadıklarının ihanetine tanık olur. İktidar hırsı ve kişisel intikam hesapları, bu öyküde adalet ve sadakat temalarını öne çıkarırken, Oyo İmparatorluğu’nun kaderi köklü bir değişime sürüklenir. Bu trajedi, hem Ga’a’nın hem de tüm imparatorluğun geleceğini etkileyecek kadar derindir.