Berlin’in hızlı temposundan uzak, sakin bir köşede yaşayan Eva, Lena ve Jonas’ın sessiz yaşamı, bir gün hiç beklenmedik bir şekilde bozulur. Günün sıradanlığı, geçmişin karanlık gölgeleriyle karşılaşmalarıyla aniden değişir. Aile, yıllardır unutulmuş bir tarihin izini sürerken, İkinci Dünya Savaşı’nın travmatik etkilerini günümüze taşır. Bu uzun soluklu öykü, Almanya’nın savaş sonrası yeniden doğuş sürecinde ailenin geçmişiyle nasıl yüzleştiğini ve savaşın derin yaralarının günlük yaşamlarına olan etkilerini derinlemesine inceler. Her birey, geçmişin izlerinin yaşamlarına nasıl yansıdığını anlamaya çalışırken, geçmişin gölgeleriyle yüzleşmenin zorluklarıyla başa çıkmak zorunda kalır. Bu etkileşimli süreç, ailenin dinamiklerini ve geçmişin günümüzdeki etkilerini açığa çıkarır.