Avrupa’nın kuytu köylerinden birinde, sabahın erken saatlerinde başlayan Aleksei’nin serüveni, onu Afrika’nın engin ve sıcacık topraklarına taşıyacak bir yolculuğa dönüştü. İçsel huzursuzlukları ve belirsizlikleriyle dolu bu yolculuk, ona sadece askeri bir eğitim değil, aynı zamanda hayatını değiştirecek deneyimler sunacaktı. Aleksei’nin amacı, Fransız Yabancı Lejyonu’na katılmak ve kendine yeni bir kimlik bulmaktı. Nijer Deltası’na vardığında, dev petrol şirketlerinin baskısı altında sıkışan köylerde çevre aktivisti Jomo ve cesur kardeşi Udoka’nın öyküsüyle karşılaştı. Jomo’nun büyük şirketlere karşı mücadelesi, köy halkını korumak için verdiği mücadeleyi içerirken, Udoka’nın özgürlük arayışı, kaçış yolları arayışını sürdürüyor. Aleksei, Lejyon komando olarak bu bölgeye atanır atanmaz, kavurucu sıcaklar ve politik kaos içinde bir savaşın tam ortasında bulur kendini. Vicdanının ve hayallerinin çatıştığı bu karmaşada, Jomo ve Udoka’nın mücadelesiyle birleşen olaylar, onun kaderinin nasıl değişeceğini ve hayatının nasıl yeniden şekilleneceğini ortaya çıkarır.