1930’lu yıllarda Türkiye’de geçen bu film, hayallerin peşinden koşmanın zorluklarını ve güzelliklerini muhteşem bir dille anlatıyor. Sanat ve kültür alanında devrim yaratmayı hayal eden bir grup insan, kendi alanlarında büyük bir potansiyele sahip olmalarına rağmen birçok engelle karşılaşıyor. Ekonomik sıkıntılar, sosyal baskılar ve gerici düşüncelerin etkisi altında, bu grup her seferinde yeniden ayağa kalkmayı başararak sanatsal bir kimlik inşa etmeye çalışıyor. Zaman zaman mücadele ederken kaybettikleri şeyler olsa da, kazandıkları dostluklar ve deneyimler onlara güç katıyor. Her biri birbirine destek olan bu ekip, yalnızca bireysel başarılar peşinde koşmakla kalmayıp, birlikte güçlü bir topluluk oluşturmayı da hedefliyor. Bu film, izleyicileri hem düşündürüyor hem de duygulandırarak, hayatın gerçek mücadeleleri ve kazanımları üzerinde derin bir bakış sunuyor.