Yukon’un keşfedilmemiş dağlarında kaybolan altın madeninin izini süren Jack, beklemediği bir hayat dersiyle karşılaşacaktır. Şehirde büyüyen ve babasından kalan eski bir haritayı takip eden Jack, doğayla tanıştığı bu yolculukta yalnızca altına değil, yaşamın anlamına dair de önemli dersler alır. Babasının yazdığı bir mektup, onu deneyimli madenci Alex Larson’un izine götürür. Alex başta bu yolculuğa çıkması için Jack’i hazır görmese de, genç adamın kararlılığı karşısında sonunda kabul eder. Yolculukları sırasında, bir kurt yavrusu bulurlar ve ona Beyaz Diş adını verirler. Bu sadık yavru, Jack’in sadece doğanın vahşi yüzünü değil, aynı zamanda gerçek dostluğun ve sadakatin değerini anlamasına yardımcı olur. Alex’in karar değiştirmesi ve Jack’i madene götürme kararı, bu yolculuğu sadece bir altın arayışı değil, aynı zamanda hayatın en değerli hazinesinin keşfi haline getirir.