Gökyüzü, aniden beliren bir ışık patlamasıyla bölündü ve bu korkunç patlama, Amerikan savaş uçağının bir anda yok olmasına neden oldu. Bu olay, dünya çapında büyük bir paniğe ve alarm durumuna yol açtı; çünkü bu basit bir hava kazası değil, ABD için büyük bir savaş tehlikesi anlamına geliyordu. Halkın öfkesi, hızla bir ateş topuna dönüştü ve Amerikan donanması, olayın Kuzey Kore’nin bir saldırısı olduğu yönündeki şüphelerle harekete geçti. Ancak, kısa süre içinde gerçeklerin çok daha karmaşık ve ürkütücü olduğu anlaşıldı. Ölümcül bir uzay filosu, gezegeni yok edebilecek bir güçle donanmıştı ve bu tehdit, dünya üzerindeki tüm varlığı tehlikeye sokuyordu. ABD’nin tek umudu, yıllar önce emekliye ayrılmış ve paslanmış olan USS Olympus isimli eski bir savaş gemisiydi. Bu gemi, cesur mürettebatıyla birlikte dünya için son umut olarak öne çıktı. Fakat, bu büyük savaşta başarılı olabilmek için hangi stratejilerin ve fedakarlıkların gerekli olduğu hala belirsizdi.