Sabahın erken saatlerinde, doğan güneşin ilk ışıklarıyla aydınlanan bir köyde, bir baba uykusuz gözlerle pencereden dışarı bakar. Yıllardır kayıp olan kızını düşünerek geçirdiği gecelerden birinin daha sonuna gelmiştir. Artık harekete geçme zamanının geldiğini hisseder. Eski eşi, küçük kızlarının velayetini elinde tutarken, derin bir çaresizlik ve umutsuzluk hissi bu adamı pençesine alır. Kızına duyduğu özlem, onu eski eşinin çalıştığı tıp merkezine silahlı bir baskın düzenlemeye ve kadını kaçırmaya iter. İsveç’in huzurlu kırsal kesimlerinde, sıcak bir yaz günü patlak veren bu kaçış hikayesi, aynı zamanda Lukas adındaki tecrübeli bir komiserin liderliğindeki polis ekibinin onları yakalama çabalarıyla örülür. Bu beklenmedik olaylar zinciri, karmaşık duygular ve zorlu kararlarla dolu, her şeyin kaderini belirleyecek anlarla dolu bir serüvene dönüşür.