Federal Ajan Aaron Falk, uzun zamandır yaşadığı büyük şehirde sıradan bir gün geçiriyordu. Birden telefonuna gelen bir haberle sarsıldı: çocukluk arkadaşı trajik bir şekilde hayatını kaybetmişti. Haberlere göre, arkadaşının önce karısını ve çocuğunu öldürüp ardından intihar ettiği belirtiliyordu. Bu acı haber, Falk’ın zihninde birçok soru işaretinin belirmesine neden oldu. Falk, yirmi yıl önce ayrıldığı kasabasına geri dönmenin vaktinin geldiğini anladı. Amacı sadece cenazeye katılmak değil, olayların ardındaki gerçeği öğrenmekti. Ancak kasabaya adım atar atmaz, her şeyin göründüğü kadar basit olmadığını fark etti. Falk, derinlemesine bir araştırmaya girişti ve zamanla arkadaşının masumiyetini kanıtlamanın yanı sıra kendi masumiyetini de savunmak zorunda kalacağını anladı. Bu süreçte, yıllar önce Ellie Deacon’un ölümüne dair yeni ipuçları ortaya çıkınca, iki trajik olayın birbirine bağlı olabileceği ihtimali gündeme geldi. Falk için artık geçmişin yaralarını sarmak ve gerçekleri açığa çıkarmak adına zorlu bir mücadele başlamıştı.