Genç ve güzel Anna’nın hayatı, dışarıdan bakıldığında kusursuz gibi görünse de, iç dünyasında bir çatlak vardı. Ryan’la olan ilişkisi neşe doluydu, ancak Anna’nın içindeki boşluğu dolduramıyordu. Bir gün, sarsıcı düşünceleriyle baş başa kalırken, beklenmedik bir teklif aldı. Bir enstitü, ilişkilerin doğasını anlamaya yönelik tartışmalı bir teknoloji üzerinde çalışıyordu ve Anna’ya bu teknolojiyi deneme şansı sunuldu. İlişkilerini sorgulayan Anna, bu fırsatı değerlendirmeye karar verdi. Enstitünün kapıları ardına kadar açıldığında, hayal bile edemediği bir dünyada buldu kendini. Görevi, aşklarını test etmek isteyen çiftlerle çalışmak ve onlara gerçek aşkın sırlarını açığa çıkarmaktı. Bu deneyim, Anna’nın kendi ilişkisini de sorgulamasına neden oldu ve belki de içindeki boşluğu doldurabilecek cevapları bulmasına yardımcı olacaktı.