Nellie Robinson, hayatının bu evresinde, huzuru ararken kendini kaybetmiş gibi hisseder. Ortaya çıkan huzursuzluk, içindeki boşluğu dolduramaz. Her zaman kendisine tek başına yeterim desede, kalbinde bir aile özlemi taşır. Nedime gibi yaşamını dengelemeye çalışırken, mutluluğu bir türlü yakalayamaz. Hafta sonları, kutlamadan kutlamaya koşarken, yalnızlığını bastırmaya çalışır. Ancak aşk hayatı, bu tablonun tam tersi gibi gelir. Kalbinin kırılmışlığıyla başa çıkmak için çeşitli ilişkiler yaşar. Doktora gittiğinde aldığı haber ise onu derinden sarsar. Doğurganlığının risk altında olduğunu öğrenince, içindeki çocuk özlemini daha da derinleştirir. Yumurtalarını dondurma kararı ise onu kendini sorgulama yolculuğuna sürükler. Geçmişin hayaletleriyle yüzleşirken, içindeki gerçekle hesaplaşır ve nihayetinde kendi iç dünyasında huzuru bulur.