Dünya, güneşin öfkesiyle harlanmış, terkedilmiş ve kuru bir çöl gibi görünüyordu. İnsan eliyle inşa edilmiş olan şehirler, yalnızca yıkımın ve yok oluşun izlerini taşıyarak ayakta duruyordu. Bu kaos dolu dünyada hayatta kalmak için çabalayan Finch, bir robotik mühendisti. Kaderin cilvesiyle, sevgili köpeği ve sadık robotuyla birlikte unutulmuş bir geleceğe doğru bir yolculuğa çıktı. Finch, ölmekte olan yaratıcısının en değerli varlığı olan köpeği korumak için tasarlanmış bir robottu. Ancak beklenmedik bir şekilde, bu robot zamanla insani duyguları keşfetmeye başladı. Sevgi, dostluk ve insanlık gibi kavramlar, soğuk metal yüzeylerin ötesine geçerek onun iç dünyasını dönüştürdü. Finch’in sadık robotu, bir zamanlar sadece programlanmış görevlerini yerine getirmek için var olan bir varlıkken, şimdi insani ilişkilerin ve duyguların derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmıştı. Üçlü, birbirlerine alışmak ve birbirlerine destek olmak için sürekli olarak zorlu serüvenlerle karşı karşıya kaldı. Ancak her zorluğun üstesinden birlikte gelerek, birbirlerinin varlığının değerini daha da fazla anlamaya başladılar. Finch’in robotu, sevginin ve bağlılığın gücünü keşfettiği gibi, köpeği de onların yaşamındaki anlamı daha derinden hissetmeye başladı.