Milton, batı Pensilvanya’nın küçük bir köyünde yaşayan yaşlı bir adamdı. Hayatını monoton bir şekilde sürdürüyordu. Her gün aynı şeyleri yapıyor, aynı yerleri görüyordu. Milton, bu monotonluktan sıkılmıştı.
Bir gün, Milton tarlasında çalışırken, gökyüzünde bir ışık gördü. Işık giderek yaklaştı ve sonunda Milton’ın tarlasına düştü. Milton, tarlasının ortasında duran UFO’ya şaşkınlıkla baktı. UFO’nun kapısı açıldı ve içinden küçük bir uzaylı çıktı.
Uzaylı, Milton’ın karşısına düştü ve yardım istedi. Milton, uzaylıya yardım etmekten çekinmedi. Uzaylıyı evine götürdü ve onu tedavi etti. Uzaylı iyileşince, Milton ona Jules adını verdi.
Jules’un gelişi, Milton’ın hayatını kökten değiştirdi. Milton, Jules ile birlikte yeni deneyimler yaşadı. Jules’un dünyası hakkında ilginç bilgiler öğrendi. Jules’un varlığı, Milton’ın yaşamına yeni bir heyecan kattı.
Milton, Jules ile birlikte dünyayı dolaşmaya karar verdi. İki arkadaş, birlikte dünyayı keşfettiler. Milton, Jules ile birlikte yaşamak için artık tarladaki evini terk etti. İki arkadaş, birlikte yeni bir hayat kurdular.
Milton, Jules sayesinde hayata yeniden bağlandı. Jules, Milton’a dünyayı farklı bir pencereden görmeyi öğretti. Milton, Jules sayesinde yaşamın anlamını yeniden keşfetti.